ESKİŞEHİR-ODUNPAZARI TURU
SAZOVA PARKI-ODUNPAZARI EVLERİ-BARLAR SOKAĞI-MASAL KÖŞKÜ-SU ALTI DÜNYASI-HAYVANAT BAHÇESİ-BAL MUMU MÜZESİ-ATLIHAN ÇARŞISI-PORSUK ÇAYI
Belirtilen saatte Kırıkkale Cumhuriyet Meydanı’nda buluşma ve hareket. Eskişehir’e hareket. Araçta kahvaltılık ikramımızı alarak keyifli yolculuğumuza başlıyoruz. Gerekli molalarımız sonrasında Eskişehir’e varıyoruz. gezimize 400 bin m² alan üzerine kurulu Sazova Bilim Sanat ve Kültür Parkı ile başlıyoruz. Burada nostaljik trene binip korsan gemisinden masal şatosuna, su altı dünyasından bilim deney merkezine, Miniatürk’ten Nasreddin Hoca’ya bir yolculuk yapıyoruz. Daha sonra gezimize, 1894 Yılında temelleri atılan bugünkü adıyla TÜLOMSAŞ Fabrikasından başlıyoruz; 1961 yılında Cemal GÜRSEL’İN talimatıyla Türk Mühendislerin çabaları ile yapılan ilk Türk arabası olan “Devrim” i gördükten sonra Porsuk Çayı’na gidiyoruz. Eskişehir’in meşhur lezzetlerinden, geleneksel Kırım Tatar mutfağının ürünü olan “çiğ börek”le karnımızı bir güzel doyuruyoruz. Yemeğimizi yedikten sonra Türkiye’nin Amsterdam’ı ya da Venedik’i gibi haklı yakıştırmalara konu olan Porsuk Çayı üzerinde tekne turu (ekstra) ile yolculuk yapıyoruz. Sonraki durağımız, dünyanın pek çok ülkesinde bulunan Madam Tussaud Müzesi’nin Türkiye’deki ilk örneği olan Yılmaz Büyükerşen Balmumu Heykeller Müzesi… Müzede başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Türkiye’nin ve dünyanın ünlü simalarına ait, gerçek hissi uyandıran 160’ın üzerinde heykel hayranlık uyandırıyor. Müzeyi gezdikten sonra Sonrasında rengârenk Odun pazarı evlerinin arasından geçip Atlıhan Tarihi Çarşısı’na ulaşıyoruz. Odunlarını pazarlamaya gelen tüccarların kendilerine ve atlarına ev sahipliği yapan Atlıhan, günümüzde el sanatları çarşısı olarak hizmet vermektedir. Gezimize Kurşunlu Camisi ve Külliyesi ile devam ediyor ve gezip bilgi aldıktan sonra cam üfleme ve süsleme sanatı ile ilgili bir gösteri izliyoruz. Ardından Eskişehir’in simgesi hâline gelmiş olan ve dünya üzerinde sadece bu şehirde çıkarılan lüle taşından yontulmuş sanat eserlerinin sergilendiği Lüle Taşı Müzesi’ni geziyoruz. Sırada Eskişehir’e, Türkiye’nin, denizi olmayan bir kentinde plaja sahip olma ayrıcalığını kazandırmış olan KentPark var. “Bozkır ortasında plaj olur mu?” sorusunun cevabının “Evet.” olduğunu Kent Park sayesinde gözlerimizle görüyoruz. Park içerisindeki gölet, plaj, açık yüzme havuzları, at binme alanları ve yürüyüş parkurlarından faydalanıp aracımıza dönerek Eskişehir’den ayrılıyor ve yol üzeri gerekli molalarımızın ardından yolculuğumuzu tamamlamış oluyoruz.
Çerezler (cookie), hizmetlerimizi daha etkin bir şekilde sunmamızı sağlamaktadır. Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.